Aim: The aim of the study was to determine the relationship between intuitive eating and eating attitude and glycemic control in patients with Type 2 Diabetes Mellitus (T2DM).
Materials and Methods: The sample of the study included 385 individuals who applied to the Endocrinology and Metabolism Diseases Polyclinic between November 18, 2019 and March 12, 2020, who were diagnosed with T2DM, and who met the inclusion criteria. Data were obtained using a form consisting of questions on individuals’ demographic information, health information and biochemical data, the Intuitive Eating Scale (IES-2) and the Eating Attitudes Test (EAT-26) via face-to-face interview method.
Results: The mean age of the participants was 59.12±9.78 and 62.6% of them were female. There was a negative and weak significant correlation between intuitive eating and the individuals’ bodyweight, BMI, waist circumferences and triglyceride values (p<0.05). There was a negative and weak significant correlation between the EAT-26 score and the “eating for physical rather than emotional reasons” subscale of the IES-2 (p<0.05). Additionally, a positive and weak significant correlation was found between the EAT-26 score and the “reliance on hunger and satiety cues” subscale (p<0.05).
Conclusion: As a result of the study, it was found that there was a negative and weak significant correlation between intuitive eating and anthropometric measurements, triglyceride values and eating attitudes of individuals with T2DM. Further studies are needed to better determine the causal relationship between intuitive eating and eating attitude and glycemic control.
Amaç: Bu çalışma, Tip 2 Diabetes Mellitus (T2DM) hastalarında sezgisel yemenin yeme tutumu ve glisemik kontrol ile ilişkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini; 18 Kasım 2019 – 12 Mart 2020 tarihleri arasında Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Polikliniği’ne gelen T2DM tanılı ve dahil edilme kriterlerini karşılayan 385 birey oluşturmuştur. Çalışma verileri; bireylerin demografik bilgilerine, sağlık bilgilerine ve biyokimyasal verilerine yönelik sorular ile Sezgisel Yeme Ölçeği (IES-2) ve Yeme Tutum Testinin (EAT-26) yer aldığı bir form kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemi ile elde edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 59,12±9,78 olup %62,6’sı kadındı. Sezgisel yeme ile bireylerin vücut ağırlığı, BKİ değeri, bel çevresi ve trigliserit değeri arasında istatistiksel olarak negatif yönde ve zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki saptandı (p<0,05). EAT-26 puanı ile IES-2 alt ölçeklerinden olan “duygusal sebeplerden ziyade fiziksel sebeplerle yeme” alt ölçeği arasında istatistiksel olarak negatif yönde ve zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki belirlendi (p<0,05). Ayrıca EAT-26 puanı ile “açlık ve tokluk işaretlerine güven” alt ölçeği arasında istatistiksel olarak pozitif yönde ve zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki bulundu (p<0.05).
Sonuç: Çalışma sonucunda; sezgisel yeme ile T2DM’li bireylerin antropometrik ölçümleri, trigliserit değerleri ve yeme tutumları arasında zayıf düzeyde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sezgisel yemenin yeme tutumu ve glisemik kontrol ile arasındaki nedensellik ilişkisini daha iyi belirleyebilmek için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |