Aim: The detection rate of adrenal incidentaloma with the increasing use of imaging techniques has increased. In this study, we present the clinical features of our cases with adrenal incidentaloma. Materials and Methods: We investigated the data of the cases with adrenal incidentaloma admitted to Endocrine clinic of Ege University between February 2013 and February 2014. Age, sex, comorbidity, localization, size, function, operation method, histological findings were retrospectively recorded. Results: Out of 80 patients, 55 were female (68.7%) and 25 were male (31.3%). Mean age was 55.7±9.7 (30-72). Adrenal incidentaloma was often found between 50 and 60 years of age. In the localization analysis, 51.3% of adrenal mass was detected on the left side, 38.5% on the right and 10.2% was bilateral. When 76 out of 80 patients undertook a hormonal analysis, 73.7% of the adrenal masses were found to be non-functioning. 19.7% of our patients were diagnosed as subclinical Cushing syndrome (when threshold value was taken as 1.8μg/dL in 1mg dexamethasone suppression test-DST), 5.3% pheochromocytoma and 1.3% Conn syndrome. When threshold value was taken as 5μg/dL in 1mg DST, the rate of subclinical Cushing syndrome decreased to 2.6%. Out of 17 patients underwent adrenalectomy, it was observed in the ones with available medical reports that 10 patients were operated with laparoscopic and 5 with robotic surgery. In the pathological data analysis, there were 9 adenoma, 4 pheochromocytoma, 2 myolipoma and 1 oncocytoma. Conclusion: The features of our cases with adrenal incidentaloma were generally found to be in compliance with the the literature data. However, the number of the patients with subclinical Cushing syndrome after 1mg DST may vary according to threshold values. When threshold value was taken as 1.8 μg/dL in 1mg DST, specificity of the test may decrease.
Amaç: Görüntüleme yöntemlerinin kullanımının artmasıyla birlikte adrenal insidentaloma tespit edilme oranı da artmıştır. Bu çalışmada adrenal insidentalomalı vakalarımızın klinik özelliklerini sunuyoruz. Gereç ve Yöntem: Şubat 2013 ve Şubat 2014 tarihleri arasında Ege Üniveristesi Endokrin polikliniğimize başvuran adrenal insidentalomalı hastalarımızın kayıtları incelendi. Yaş, cinsiyet, komorbidite, lokalizasyon, büyüklük, fonksiyon, operasyon şekli ve histolojik bulguları retrospektif olarak kaydedildi. Bulgular: Toplam 80 hastanın 55'i kadın (%68.7), 25'i erkekti (%31.3). Ortalama yaş 55.7 (30-72) olarak bulundu. Adrenal adenomların sıklıkla 50-60 yaş aralığında olduğu görüldü. Lokalizasyon açısından analiz yapıldığında, adrenal kitlelerin %51.3'nün solda, %38.5'nin sağda, %10.2'sinin bilateral olduğu tespit edildi. Verisi incelenen 80 hastadan hormonal taranması yapılan 76 hastanın verileri analiz edildiğinde; adrenal kitlelerin %73.7'sinin nonfonksiyone olduğu tespit edildi. Hastaların %19.7'sine subklinik Cushing sendromu (1 mg DST'nde eşik değer 1.8 μg/dL alındığında), %5.3'ünde feokromositoma, %1.3'ünde Conn sendromu tanısı kondu. Bir mg DST'nde eşik değer 5μg/dL alındığında subklinik Cushing sendromu oranı %2.6'ya geriledi. Adrenalektomi uygulanan 17 hastadan verilerine ulaşılabilen 10 hastada kapalı adrenalektomi ve 5'inde robotik cerrahi ile adrenalektomi uygulandığı görüldü. Patolojik verileri analiz edildiğinde; 9 adenom, 4 feokromositoma, 2 myelipoma ve 1 onkositom tespit edildi. Sonuç: Kliniğimizdeki adrenal insidentaloma vakalarındaki özellikler genel olarak literatür verisiyle uyumu bulunmuştur. Ancak subklinik Cushing sendromunda alınan tanı kriterine göre oran değişiklik gösterebilmektedir. Bir mg DST sonrası eşik değer 1.8 μg/dL alındığında testin spesifisitesi azalabilmektedir.
Diğer ID | JA59KG33VT |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |