Amaç: Bu çalışmanın arka planı, labia majoraplasti tekniğimiz ve komplikasyonları ile ilgili deneyimlerimizi ve cerrahi sonuçlarımızı paylaşmaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya labium majus sarkması, yağ dokusunda azalma, ciltte aşırı kırışıklık ve katlanma şikayeti ile başvuran 63 hasta dahil edildi. İşlem sonrası labia majoranın görünümü fotoğraflarla ve kadın genital benlik imajı ölçeğini (FGSIS) içeren hasta memnuniyet anketleriyle değerlendirildi.
Bulgular: İşlemden sonra hayatı tehdit eden herhangi bir komplikasyon veya ciddi sekeller görülmedi. Dolayısıyla, daha yüksek FGSIS puanı daha olumlu bir genital benlik imajına işaret ettiğinden ve kadının cinsel işlevi, cinsel davranışı ve cinsel davranışı ile önemli ölçüde ilişkili olduğundan, ameliyat sonrası genital güzellik açısından daha iyi sonuçlar elde edildi. cinsel ve genital sağlık bakım davranışları. 6 aylık takipte ortalama toplam FGSIS skoru ameliyat öncesi 20,4 ± 1,2 ve ameliyat sonrası 22,4 ± 1,4 olup istatistiksel olarak anlamlı bir farka işaret etmektedir (p = 0,026)
Sonuç: İç dudak estetiği, fonksiyonlara, hijyene ve estetik görünüme olumlu katkı sağlayan bir cerrahi işlemdir. Mevcut cerrahi teknikte yaşamı tehdit eden kalıcı sekel bırakan majör komplikasyonların görülmemesi ve minör komplikasyonların kısa sürede kontrol altına alınabilmesi bu çalışmada uygulanan tekniğin rahatlıkla uygulanabilir olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda FGSIS sonuçlarında da olumlu yönde anlamlı bir iyileşme gözlendi ve hastalarda özgüven artışıyla ilişkilendirildi.
Aim: To share our experiences and surgical results of our labia majoraplasty technique and its complications
Material and Methods: Sixty-three patients who applied with complaints of sagging labium majus, decreased adipose tissue, excessive wrinkling, folding of the skin were included in the study. The appearance of the labia majora after the procedure was evaluated with photographs and patient satisfaction questionnaires including the female genital self-image scale (FGSIS).
Results: There were no life-threatening complications or serious sequelae after the procedure. So, post-op had better results for genital beauty since a higher FGSIS score indicated a more positive genital self-image and significantly correlates with a woman’s sexual function, sexual behavior, and sexual and genital health-care behaviors. At 6 months of follow-up, the mean total FGSIS score was 20.4 ± 1.2 in the pre-op and 22.4 ± 1.4 in the post-op, indicating a statistically significant difference (p = 0.026)
Conclusion: Labia majoraplasty is a surgical procedure that contributes positively to functions, hygiene, and aesthetic appearance. There is a lack of major complications, that leave life-threatening permanent sequelae after the current surgical technique and minor complications can be controlled in a short time, all of which suggest that that the technique applied in the present study is easily applicable. At the same time, a positive significant improvement was observed in FGSIS results and was correlated with an increase in self-confidence in patients.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |