Introduction: Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) is one of the mortal hemorrhagic fever syndrome with zoonosis characteristics. Crimean-Congo hemorrhagic fever virus is most frequently infected with the tick in the hyalomma family. In our country CCHF cases have been reported since 2002. Most frequent reports are from Middle Anatolian and Eastern Dark Sea parts of the country. Aim of this study is to determine the demographic properties of the cases reported and to evaluate the results of analyses. Material and Method: Two hundred fifty three cases, all of which were diagnosed as tick bite within the April- December 2006 period, were examined in a retrospective manner. All of the 192 cases followed were observed for 12-24 hours and laboratory tests were conducted. Physical examinations and laboratory tests were repeated for the first 5 days also on the 10th day, examinations and tests were repeated and recorded. Results: Mean age of the patients was 6.6 ±3.3 year (0-14). Ticks were most frequently observed at the head-neck area. All of the 192 cases followed, in three cases (1.6%) fever, two cases (1% ) vomiting, five cases ( 2.6%) prolonged aPTT-PT were observed. Conclusion: Crimean-Congo Hemorrhagic Fever was confirmed in only one of the cases examined. This study revealed that it isn't necessary to hospitalized the patients from whose bodies ticks are extracted as suggested by the Ministry of Medicine instead, it is more suitable that applying to a doctor when symptoms like fever, headache, fatigue, nausea and vomiting appears.
Giriş: Kırım Kongo Hemorajik Ateş (KKHA), kenelerle taşınan virüslerin sebep olduğu hayatı tehdit eden ve hemorajik ateş sendromları arasında yer alan zoonoz karakterli bir sendromdur. Kırım Kongo Hemorajik Ateş virüsü daha sık olarak Hyalomma soyuna ait keneler ile bulaşır. Ülkemizde 2002 yılından itibaren KKHA olguları bildirilmeye başlamıştır. En sık İç Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerinden olgular bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı hastanemizin çocuk acil servisine kene ısırığı nedeniyle başvuran olguların demografik özelliklerinin belirlenmesi, izlem-tetkik sonuçlarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Hastanemiz çocuk acil servisine Nisan-Aralık 2006 tarihleri arası kene ısırığı tanısı ile başvuran 253 olgu retrospektif olarak çalışmaya alındı. Olguların %75.9'u, 12-24 saat gözleme alındı ve laboratuar testleri ( tam kan, PTZ, aPTT) yapıldı. İlk beş gün her gün fizik muayene ve laboratuar testleri tekrarlandı. Onuncu günde tekrar fizik muayeneleri ve laboratuar testleri yapıldı, dosyalarına kaydedildi. Bulgular: Olguların yaşları ortalama 6.6±3.3 yıl (0-14 yıl) idi. Kenenin en sık saptandığı yer baş- boyun bölgesi idi. Takip edilen 192 olgunun % 5.2‘sinde bulgular saptandı. Üç olguda ateş (%1.6), iki olguda kusma (%1), beş olguda PTZ- aPTT (%2.6) yüksekliği saptandı. Bir olguda klinik ve laboratuar olarak KKHA (%0.5) saptandı. Sonuç: İzlenen kene ısırığı olgularının sadece bir tanesinde KKHA saptandı. Bu çalışma, Sağlık Bakanlığının önerdiği gibi vücudundan kene çıkarılan vakaların hastaneye yatırılmasına ve tahlil yapılmasına gerek olmadığını, bu vakaların 10 gün içinde ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikâyetlerinin gelişmesi durumunda sağlık kuruluşuna başvurmalarının daha uygun olduğunu desteklemektedir.
Diğer ID | JA39AK84JC |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009Cilt: 48 Sayı: 1 |