Aim: In this study, patients who were admitted to the Ege University (EU) Emergency Service were evaluated retrospectively. It was aimed at obtaining the demographic data of patients who had traffic accidents, their usage frequency of protective measures (infant car seat, seat belt, helmet, etc.) types of injuries received, quality of medical intervention given and an overall legal examination of injuries. Materials and Methods: Patients who were admitted to the EU Emergency Service between 01.012011-31.12.2011 due to traffic accidents were analyzed with SPSS statistical programme. Results: Most of the subjects consisted of individuals over 18 years and were male. The percentage of accidents inside the vehicle was 48.6%. Data on protective measures could not be obtained in 80.6% of the motorbike and bike accidents. Legally, the patients who could be treated with non-dangerous simple medical intervention (SMI) were 63.5%. The patients who could not be treated with SMI were 18.7%. Conclusion: The number of cases that could not be evaluated in the emergency care unit was low, however, this did not occur due to insufficient recording by the attending physician. This happened mostly because of the difficulty seen in the interpretation of the data in the emergency unit. Emergency physicians have several responsibilities such as making medical interventions in accordance with the rules. For a physician to protect himself/herself and not cause any legal victimization, it is paramount that he/she must keep the medical recording neatly and properly, in particular, the final reports should be written properly with extreme caution.
Amaç: Bu çalışmada, 2011 yılında trafik kazası sonucu Ege Üniversitesi Acil Servis'e başvuran hastaların dosyaları retrospektif olarak incelenmiştir. Trafik kazası geçirenlerle ilgili demografik veriler, koruyucu önlemlerin (çocuk koltuğu, emniyet kemeri, kask, vb.) kullanılma sıklığı, yaralanma tipleri, tıbbi müdahalelerin niteliği saptanarak yaralanmaların adli bakımdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem ve Gereç: EÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı'na 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında trafik kazası nedeniyle başvuran hastaların dosyaları Hastane Etik Kurulu'ndan izin alınarak incelenmiş, elde edilen veriler SPSS istatistik programıyla analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan hasta sayısı 1533'tür. Olguların çoğu on sekiz yaş üstü bireylerden (%80.2, n=1229) ve erkeklerden (%68.6, n=1051) oluşmaktadır. Araç içi trafik kazalarının oranı %48.6, araç dışı trafik kazalarının oranı %46.3, kaza tipi belli olmayanlar %5.1'dir. Motosiklet ve bisiklet kazalarının (n=320) %80.6'sında koruyucu önlem bilgilerine ulaşılamamıştır. Adli açıdan yaşamsal tehlike oluşturmayan, basit tıbbi müdahale (BTM) ile giderilebilir olanlar %63.5, BTM ile giderilemeyecek olanlar %18.7, yaşamsal tehlikesi bulunanlar %15.3'dür. 39 (%2.5) dosyada; tedavi reddi-izinsiz terk, ön raporlarda şüpheli radyolojik bulgular, hasta dosyalarındaki bilgilerin yetersizliği gibi nedenlerle adli bakımdan değerlendirme yapılamamıştır. Sonuç: Acil serviste saptanan ilk bulgularla adli değerlendirme yapılamayan dosyaların sayıca az olduğu, bu durumun yalnızca Acil Servis hekiminin kayıt yetersizliğinden kaynaklanmadığı, tetkiklerin Acil Servis koşullarında yorumlanmasının güç olmasının kayıt eksikliğine katkıda bulunduğu görülmektedir. Acil hekimlerinin, tıbbi kurallara uygun bir biçimde müdahale etmek, yaptığı tıbbi işlemleri kaydetmek, hasta ve hasta yakınlarının kaygılarını gidermeye çalışmak ve adli vakalarda yaşamsal tehlike kararının doğru verilmesi konusunda sorumlulukları vardır. Hekimin kendisini koruması ve adli vakalarda mağduriyete yol açmaması için, tıbbi kayıtları özenli ve düzenli şekilde tutması, özellikle kati raporlandırma aşamasında gereken bilgilerin düzgün kaydedilmesi önemlidir.
Diğer ID | JA55AS38AR |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013Cilt: 52 Sayı: 2 |