Aim: Autologous stem cell transplantation (ASCT) is a treatment option as a consolidation therapy in acute myeloid leukemia (AML) patients. ASCT may improve disease free survival without effecting overall survival rates when compared with high dose Ara-C (HDARAC). ASCT becomes even more important after mortality and morbidity rates decrease with the new improvements. In this study, we analyzed the results of patients treated with ASCT after HDARAC therapy in the first remission. Materials and Methods: AML patients diagnosed between 1998 and 2012 were retrospectively analyzed. After remission achieved by induction therapy and HDARAC consolidation therapy (3 gr/m2, on alternate 3 days) 23 patients who were treated with ASCT were enrolled in the study. Statistical analysis and survival rates were analyzed by Graphpad 4.03 and the results were reported as median (range, minimum-maximum). Results: The median time to neutrophil and thrombocyte engraftments was 12 (range, 8–28) days and 14 (8–100) days, respectively. We did not document any transplantation related mortality. Fifteen patients relapsed after ASCT and 13 of them died due to refractory disease. The median follow up period was 40 (range, 6-144) months. The median overall survival and disease free survival were 48 and 34 months, respectively. The overall survival rate was 32.2% at 144th month and the disease free survival rate was 27.3 % at 130th month. Conclusion: ASCT may provide a long term disease free survival in AML patients after one cycle of induction chemotherapy and HDARAC as a consolidation therapy. Especially in AML patients without suitable related or unrelated donors, ASCT may provide a treatment option.
Amaç: Akut myelositer lösemi (AML) olgularında remisyon sonrası konsolidasyon tedavisi olarak otolog hematopoetik kök hücre nakli (OHKHN) seçenekler arasında güncelliğini korumaktadır. Yapılan çalışmalarda, yüksek doz ara-C (YDAC) tedavisi ile karşılaştırıldığında, OHKHN'nin total sağkalımı etkilemediği halde hastalıksız sağkalımı arttırabileceği gösterilmiştir. Özellikle yeni gelişmelerle nakil sonrası mortalite ve morbiditenin azalması ile OHKHN'nin önemi artmıştır. Çalışmamızda, remisyon sağlanmasını takiben YDAC uygulaması sonrası OHKHN gerçekleştirilen hastaların sonuçları değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntem: 1998-2012 yılları arasında tanı alan tüm AML hastaları retrosprktif olarak incelendi. İndüksiyon kemoterapisi ile remisyon elde edildikten sonra YDAC (3 gr/m2/gün, gün aşırı, 3 gün) konsolidasyonu uygulamasını takiben OHKHN uygulanan 23 AML hastası çalışmaya dahil edildi. İstatistik değerlendirmeler ve sağkalım hesaplamaları Graphpad 4.03 yazılımı ile yapılmış, sonuçlar ortanca (alt-üst sınır) olarak sunuldu. Bulgular: Hastaların nötrofil ve trombosit yamanma süreleri median değerleri sırasıyla 12 (8-28) gün ve 14 (8-100) gün olarak bulundu. Nakil ilişkili ölüm izlenmezken nakil sonrası nüks eden 15 hastanın 13'ü refrakter hastalık nedeniyle kaybedildi. Ortanca 40 (6-144) aylık izlemde; ortanca total ve hastalıksız yaşam süreleri sırasıyla 48 ve 34 ay olup, 144. ayda total sağkalım oranı % 32.2 ve 130. ayda hastalıksız sağkalım oranı % 27.3 olarak bulundu. Sonuç: Birinci kür indüksiyon kemoterapisi ile tam remisyon sağlanan hastalarda YDAC uygulamasını takiben OHKHN uygulaması uzun süreli hastalıksız yaşam sağlayabilir. Özellikle uyumlu verici bulunamayan hastalarda YDAC pekiştirme tedavisinin ardından otolog nakil uygun bir seçenek olarak akılda tutulmalıdır.
Akut myelositer lösemi otolog periferik kök hücre nakli konsolidasyon sağkalım
Diğer ID | JA48TD55CA |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016Cilt: 55 Sayı: 1 |