Aim: The
aim of this study was to determine whether minimally invasive parathyroid
surgery has any positive impact on cosmesis.
Materials and Methods: This case control study included 28 parathyroidectomized patients, who
had been operated between January 2006 – December 2008. All patients were
called back for at least 8 months after surgery. Demographics were recorded.
Minimally invasive parathyroidectomy versus conventional parathyroidectomy were
compared by means of skin features (using Fitzpatrick’s classification),
results of patient and independent observer scar assessment scales and
photographic scar analysis by the blinded plastic surgeon.
Results: There
were no differences in demographics and Fitzpatrick’s classification between
both groups. As expected, incision length of the minimal invasive group was
significantly shorter (2.6 ± 0.5cm vs. 4.9±1.0 cm, p=0.02). Meanwhile, no
significant difference in objective outcomes of patients between groups was
recorded. There was also no significant difference in photographic scar
analysis between groups, while independent observer scar assessment scale
scores were better in the minimal invasive group (p=0.03).
Conclusion: Although superior
results of an independent observer, assessment of cosmesis by the plastic
surgeon and the patient him/herself revealed no superiority of the minimally
invasive approach, when compared to conventional parathyroid surgery.
Amaç: Bu çalışmanın amacı
minimal invaziv paratiroidektominin kozmeziz üzerine olumlu bir etkisinin olup
olmadığının belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu olgu kontrol çalışması, Ocak 2006-Aralık 2008 tarihleri arasında
opera edilen 28 paratiroidektomili hastayı kapsamaktadır. Tüm hastalar
operasyondan en az 8 ay sonra kontrole çağırıldı. Demografik verileri
kaydedildi. Minimal invaziv paratiroidektomi ve konvansiyonel paratiroidektomi,
operasyon sonrası cilt özellikleri açısından (Fitzpatrick’s sınıflaması kullanılarak
belirlenen) bir plastik cerrah tarafından hasta sonuçları ve bağımsız gözlemci
skar değerlendirme skalası, fotografik skar analizi vasıtasıyla
karşılaştırıldı.
Sonuç: Bağımsız bir gözlemci
tarafından daha iyi sonuçlar olduğu belirtilse de, kozmetik sonuçlar bir
plastik cerrah ve hasta tarafından değerlendirildiğinde minimal invaziv
cerrahinin konvansiyonel cerrahiye göre bir üstünlüğünün olmadığı belirlendi.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018Cilt: 57 Sayı: 2 |