Objective: We aimed to examine the importance of the neutrophil-lymphocyte ratio (NLR), monocyte-lymphocyte ratio (MLR) and thrombocyte-lymphocyte ratio (TLR) in addition to laboratory parameters in terms of pneumonia between patients with and without pneumonia diagnosed with COVID-19 infection.
Material and Methods: In our retrospective study, 506 patients diagnosed with COVID-19 who were hospitalized and treated between April 2020 and July 2020 were included. While 50.6% (n:256) of the patients had pneumonia, 49.4% (n:250) did not have. File informations were scanned; the demographic data, hospitalization and discharge laboratory parameters were recorded.
Results: The median age of the patients was 44.5 (16-89) years, 55.5% (n = 281) of them were male. The median age of patients with pneumonia was higher than those without pneumonia, and the frequency of female gender was higher (p <0.05 for both conditions). The lymphocyte count at hospitalization and discharge was significantly lower in patients with pneumonia (p <0.001, 0.007, respectively). The count of eosinophils at hospitalization was significantly lower in patients with pneumonia (p <0.001). NLR and TLR values were significantly higher in patients with pneumonia at admission and discharge (p <0.008, <0.007, respectively for NLR and p <0.001, p<0.001 respectively for TLR). MLR values at discharge were higher in patients with pneumonia (p = 0.001). In ROC analyzes made in terms of predicting pneumonia; hospitalization CRP level, eosinophil, monocyte counts and TLR values were found to be important variables.
Conclusion: In this study, the importance of monocyte, eosinophil counts and TLR values in COVID-19 pneumonia was demonstrated.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Konya Şehir Hastanesi
Firstly, I must say that this article has not been accepted for publication elsewhere and want to explain the absence of any conflict of interest. During the Covid outbreak many articles have been published about the disease and its complications during the COVID-19 outbreak. Since I did not see enough studies comparing patients diagnosed with Covid-19 with and without pneumonia, I planned to do this study, which I think can guide the follow-up and treatment with the analysis of both groups. In our study, it was observed that markers correlating with severe disease in covid-19 patients with pneumonia were significantly different in our patient group with pneumonia, in accordance with the literature. In the present study, in the course of disease and accompanying pneumonia the changes observed in the neutrophil-lymphocyte ratio (NLR), monocyte-lymphocyte ratio (MLR) and thrombocyte lymphocyte ratio (TLR) which are important inflammation markers were tried to be evaluated. We also compared abnormalities in biochemistry and hemogram parameters between patients with and without pneumonia diagnosed with covid-19. We hope that the significant differences we found in the study will contribute to the literature. I hope that our study will be accepted. Dear editor and the entire work team, we thank you in advance for your interest and assistance.
Amaç: COVID-19 pnömonisi olan ve olmayan hastalar arasındaki klinik ve hematolojik parametrelerdeki farklılıkların irdelenmesi, yatış ve taburculuk değerlerinin kıyaslanması, laboratuvar parametrelerinin yanında nötrofil-lenfosit oranı (NLO), monosit-lenfosit oranı (MLO) ve trombosit-lenfosit oranı (TLO)’ nın pnömoni açısından öneminin karşılaştırılması amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem: Retrospektif yaptığımız çalışmada Enfeksiyon Hastalıkları servisinde Nisan 2020-Temmuz 2020 tarihleri arasında yatarak tedavi alan COVID-19 tanılı 506 hasta dahil edildi. Hastaların 256’sı pnömoni tablosu olan (%50,6), 250’si pnömoni tablosu olmayan (%49,4) COVID-19 tanılı olgular idi. Her iki hasta grubunda dosya bilgileri taranarak demografik veriler, yatış ve taburculuklarındaki laboratuvar parametreleri, NLO, MLO ve TLO irdelenip karşılaştırıldı.
Bulgular: Hastaların medyan yaşı 44,5 (16-89) yıl olup, %55,5 (n= 281)’i erkek idi. Pnömonisi olan hastaların medyan yaşı pnömonisi olmayanlara göre daha yüksekti ve bu grupta kadın cinsiyet sıklığının daha fazla olduğu görüldü (her iki durumda p<0,05). Pnömonisi olanların hastanede ortanca kalış süresi pnömoni olmayanlara göre daha yüksekti (p:0,009). Pnömonisi olanlarda olmayanlara göre yatış ve taburculuk lenfosit sayısı anlamlı olarak daha düşük idi (p değeri sırasıyla: <0,001, 0,007). Pnömonisi olanlarda olmayanlara göre yatış eozinofil sayısı anlamlı olarak daha düşük gözlendi (p<0,001). Pnömonisi olan hastaların yatış ve taburculuk NLO pnömonisi olmayan hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek gözlendi (p sırasıyla <0,008, <0,007). Her iki grupta taburculuk NLO değeri yatış değerine göre düşük saptandı (her iki durumda p; <0.001). TLO pnömonisi olanlarda olmayanlara göre hem yatış hem de taburculukta daha yüksek görüldü (her iki durumda p <0,001). MLO incelendiğinde taburculuk MLO değerleri pnömonisi olanlarda daha yüksek gözlendi (p=0,001). Pnömoniyi öngörme açısından yapılan ROC analizinde; yatış eozinofil değerinin ≤0,02/µL olmasının AUC:0,668, %56,3 sensitivite, %71,2 spesifiteye, monosit değerinin ≤0,5/µL olmasının AUC:0,631, %55,1 sensitivite, %67,6 spesifiteye, TLO değerinin >105,7 olmasının AUC:0,611, %75,4 sensitivite, %46,0 spesifiteye sahip olduğu gözlendi.
Sonuç: Bu çalışmada özellikle monosit, eozinofil sayıları ve TLO oranlarının COVID-19 pnömonisindeki önemi gösterilmiş oldu.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021Cilt: 60 Sayı: 4 |