Liver transplantation has become a routine procedure for the treatment of end stage of chronic liver disease and acute liver failure. Factor V which is one of the coagulation factors is synthesized by the liver. Defects in coagulation factor genes may lead to the production of abnormal or deficient proteins that constellate risk factors for the development of deep-vein thrombosis. Acquired Active protein C resistance is the most encountered coagulation abnormality and in 90–95 % of cases and it is caused by a point mutation in the factor V gene. The factor V Leiden mutation is genotyped for a single base-pair change (G1691A). Patients who develop venous thrombosis after liver transplantation should be screened for thrombophilic abnormalities. Deep-vein thrombosis occurs approximately 2.7% of patients after liver transplantation. For this reason, FV Leiden mutation has determined in organ donors and recipients. In our study; recipient (191 individuals), donors (693 individuals) totally 884 cases appealed to our department. Genomic DNA of the cases isolated and FV Leiden mutation was determined by Real Time Online PCR. Totally 884 individual, included to our study. The prevalence of the heterozygous mutation was 80 and homozygous mutation was 3. Number of normal genotype was determined 801 individuals. Routine screening for factor V Leiden mutation by polymerase chain reaction, and appropriate pre-operative and post-operative anticoagulation after transplantation might be valuable strategy to prevent tromboembolic complications in transplant recipients.
Karaciğer transplantasyonu, son evredeki karaciğer hastalıklarında ve akut karaciğer yetmezliğinde rutin bir tedavi haline gelmiştir. Koagülasyon faktörlerinden biri olan Faktör V karaciğer tarafından sentezlenmektedir. Koagülasyon faktör genlerindeki defektler, anormal veya derin ven tromboz gelişimi için risk faktörü oluşturabilecek yetersiz proteinlerin oluşumuna sebep olmaktadır. Aktif protein C' ye karşı kazanılmış olan direnç (APCr) en sık karşılaşılan koagülasyon anomalisidir ve % 90 – 95 oranında faktör V Leiden mutasyonu sonucu gelişmektedir. Bu mutasyon, G1691A genotiplemesi şeklinde karakterize edilmektedir. Trombofilik anomalilerde canlı donörlerin genotiplemesi mutlaka gerekmektedir. Karaciğer transplantasyonu sonrası olguların yaklaşık % 2.7' sinde derin ven trombozu gözlenmektedir. Bu amaçla, organ alıcı ve donörlerinde FV Leiden gen mutasyonu analizi yapılmalıdır. Çalışmamızda alıcı (191 kişi) ve donör (693 kişi) olarak Anabilim Dalı' mıza yollanan toplam 884 olgunun kan örneklerinden genomik DNA izole edilmiş ve Faktör V Leiden mutasyonları Real-time Online PCR ile saptanmıştır. Toplam 884 olgunun dahil edildiği çalışmamızda FV Leiden gen mutasyonu için 80 olgu heterozigot, üç olgu homozigot, 801 olgu normal genotipte olduğu belirlenmiştir. Karaciğer transplantasyonu sonrasında, derin-ven trombozisi geliştiren hastaların, donör karaciğerinde homozigot Faktör V Leiden gen mutasyonu sonucu ortaya çıkan sonradan kazanılmış aktive olmuş Protein C (APC) rezistansı temeline dayandığı belirtilmiştir. FV Leiden gen mutasyonunun rutin taraması pre ve post operatif koagülasyonların kullanımı transplantasyon olgularında tromboembolik komplikasyonların gelişimini önlemede uygun bir stratejidir. Sonuç olarak bu genotipleme, hem alıcıyı hem de donörün trombozdan korunmasını sağlamaktadır.
Other ID | JA55AF92ZN |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2006 |
Submission Date | September 1, 2006 |
Published in Issue | Year 2006Volume: 45 Issue: 3 |