Aim: This study aimed to determine the risk level of contact with COVID-19 positive patients among healthcare workers (HCW) at a university hospital in Turkey and to demonstrate the factors associated with high-risk contact. Materials and Methods: This cross-sectional study included all contacts from March 11 to May 31, 2020. Risk contact status (High / Medium / Low) was the dependent variable. Independent variables are defined on the basis of personal characteristics, occupational health and safety data and communication data. Logistic regression analysis was performed to determine the corrected relationships of all descriptive variables obtained using chi-square and student’s t tests with the dependent variable. Results: A total of 1043 contact cases were included. Taking COVID-19 clinics as a reference, other clinics and areas outside the clinics were found to involve 1.57-fold [95%CI:1.10–2.22] and 2.20-fold (95%CI:1.22–3.96) higher risk of exposure, respectively. The contact of HCW with each other was found to pose a 5.78-fold (95%CI: 4.07–8.20) higher risk, whereas nonhospital settings posed a 13.34-fold (95% CI:5.24–33.96) higher risk than contact with patients. Conclusion: The fact that high-risk contact was less common among the frontline sites and HCW’s can be interpreted as an indicator that HCW have improved themselves in terms of the use of personal protective equipment and infection control measures.
COVID-19 Healthcare workers contact tracing High-risk exposure Occupational health and safety
Amaç: Bu çalışmada, pandemi sırasında Türkiye'de bir üniversite hastanesindeki sağlık çalışanlarının koronavirüs (COVID 19) pozitif hastalarla temaslarına bağlı risk düzeylerinin belirlenmesi ve sağlık çalışanları arasında yüksek riskli temasla ilişkili faktörlerin ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki bu çalışma, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 11 Mart - 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında sağlık çalışanları ile COVID-19 hastaları arasındaki tüm temasları içermektedir. Riskli temas durumu (Yüksek/Orta/Düşük) bağımlı değişken olarak alınmıştır. Kişisel özellikler, iş sağlığı ve güvenliği verileri ve iletişim verileri bağımsız değişkenler olarak tanımlanmıştır. Tüm tanımlayıcı değişkenlerin bağımlı değişkenle olan ilişkisi Ki-kare ve Student's t testleri ile araştırılmıştır. Açıklayıcı değişkenlerin bağımlı değişken ile düzeltilmiş ilişkilerini belirlemek amacıyla lojistik regresyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Toplam 1043 temas vakası çalışmaya dahil edilmiştir. COVID-19 klinikleri referans alınarak, diğer kliniklerin ve kliniklerin dışındaki alanların 1,57 kat [% 95 CI: 1,10-2,22] ve 2,20 kat (% 95 CI: 1,22-3,96) daha yüksek maruz kalma riski içerdiği bulunmuştur. Sırasıyla sağlık çalışanlarının birbirleriyle teması 5,78 kat (% 95 CI: 4,07–8,20) daha yüksek risk oluştururken, hastane dışı ortamlar hastalarla temastan 13,34 kat (% 95 CI: 5,24–33,96) daha yüksek risk oluşturmuştur. Sonuç: Yüksek riskli temasın ön saflarda ve sağlık çalışanları arasında daha az yaygın olması, sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipman kullanımı ve enfeksiyon kontrol önlemleri açısından kendilerini geliştirdiklerinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
COVID-19 Koronavirüs hastalığı temaslı izlem yüksek riskli temas Çalışan sağlığı ve güvenliği
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |