Aim: Although there were several studies evaluating the effects of anesthetic techniques on fetuses during anesthesia for cesarean section, researches are still going on. In this study, we evaluated the effects of different anesthetic techniques on the fetuses in Ege University Hospital, retrospectivelly. Material and Methods: The study population consisted 157 women scheduled for elective cesarean section in our hospital at a period of six months between the years 2007-2008. Medical records of 157 women who were ASA 1 were evaluated. Medical records including demographic variables, hemoglobine concentrations, time interval between skin incision and delivery, Apgar scores, umbilical cord gas analyses, balloon- valve mask, entubation and needs for intensive care unit were recorded. Results: Spinal, epidural and general anesthesia were performed 63 (40.1%), 59 (37.6%) and, 35 women (22.3%), consequently. There were no differences between the groups according to the demographic datas, preoperative hemoglobin concentrations and gestational weeks. Time interval between skin incision and delivery was lower in general anesthesia group. While five minute Apgar scores were similar in both groups, 1 minute Apgar scores were significantly lower in general anesthesia group. There was no significant difference between the groups according to umbilical cord gas analyses, the number of newborns neccesiating entubation and neonatal intensive care unit. The number of newborns necessiating balloon- valve mask was higher in general anesthesia group. Conclusion: For elective cesarean section, although it was concluded that three anesthetic techniques had no advantages to each other in late period, for the pregnancies that fetuses were under risk, the choice of regional anesthesia was more convinience.
Cesarean section general anesthesia spinal anesthesia epidural anesthesia newborn
Amaç: Sezaryende kullanılan anestezi yöntemlerinin yenidoğan üzerine olan etkileri ile ilgili yapılan bir çok çalışmaya rağmen araştırmalar halen devam etmektedir. Çalışmamızda, hastanemizde rutin sezaryen uygulamalarında kullanılan farklı anestezi tekniklerinin fetüs üzerine olan etkilerini retrospektif olarak inceledik. Yöntem ve Gereç: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın hastalıkları ve Doğum kliniğinde, 2007-2008 yılları arası 6 aylık dönemde primipar, ≥38 haftalık, tek gebeliği olan, elektif sezaryen uygulanan, ASA I sınıfına dahil 157 kadın retrospektif olarak incelendi. Demografik veriler, hemoglobin değerleri, cilt insizyonu-bebek çıkış zamanı, yenidoğanın Apgar skorları, umblikal kord arter-ven kan gazı değerleri, balon-valv-maske, entübasyon ve ilk 24 saat içindeki yoğun bakım gereksinimler kaydedildi. Bulgular: 157 olgunun %40.1'ne (n:63) spinal anestezi, %22.3'ne (n:35) genel anestezi ve %37.6'na (n:59) epidural anestezi uygulandığı görüldü. Demografik veriler, preoperatif hemoglobin değerleri ve gebelik haftaları açısından gruplar arasında fark saptanmazken, insizyon-bebek çıkış zamanı genel anestezi grubunda daha kısa bulundu. 5. dk Apgar skorları açısından gruplar benzer, 1. dk Apgar skoru ise genel anestezi grubunda anlamlı olarak düşüktü. Umblikal arter-ven kan gazı değerleri açısında gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Doğum sonrası balon-valv-maske gereksinimi olan yenidoğan sayısı genel anestezi grubunda daha yüksek bulunurken, entübasyon ve yoğun bakım gereksinimleri açısından fark saptanmadı. Sonuç: Elektif sezaryenlerde üç anestezi yönteminin de geç dönemde birbirlerine üstünlükleri olmadığı, ancak fetal açıdan riskli gebelerde rejyonal yöntemlerin tercih edilmesinin daha uygun olacağı kanısına varıldı.
Sezaryen genel anestezi spinal anestezi epidural anestezi yenidoğan
Diğer ID | JA88GD66PP |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009Cilt: 48 Sayı: 3 |