Yaşlanma zamanla hücre ve dokularda ortaya çıkan hasarın sonucudur. Bu hasarlanma yaşamın erken zamanlarında başlayan ve ömür boyu devam eden bir süreçtir. Bu süreçler strese uyum cevabının bozulması, yaşla ilişkili hastalıkların ortaya çıkma riskinin artması, toplumda ölüm ihtimalinin veya yaşla ilişkili ölüm oranlarının artmasına yol açar. Reaktif oksijen ürünleri, doku ve hücre hasarına yol açan önemli maddelerdir ve aslında oksidatif fosforilasyon gibi kimyasal enerji üretimi esnasında oksijen kullanılması gibi, temel biokimyasal süreçlerin yan etkisidir. DNA tamiri ve birlikte yaşlanma hızı gibi, yaşam süresini belirleyen süreçlerin etkinliğini düzenleyen pek çok gen söz konusudur. Ayrıca, beslenme ve çevre sıcaklığı gibi, başka bazı etmenlerin de organizmada hasar oluşma hızı üzerinde önemli etkileri vardır.
Aging is caused by gradual accumulation of damage in cells and tissues. Accumulation of damage begins early and continues progressively throughout the life. These processes result in loss of adaptive response to stress, in growing risk of age-related diseases, and in the increase in the probability of dying, or age-specific death rate in the population. Much of the damage results from reactive oxygen species; these molecules arise as a side-effect of essential biochemical processes, like the utilization of oxygen to generate chemical energy through oxidative phosphorylation. Multiple genes regulate the efficacy of “longevity-assurance” processes such as DNA repair that together influence the rate of aging. However, some other factors, such as nutrition and environmental temperature, can have important effects in modulating the rate of the accumulation of damage within the body.
Diğer ID | JA35UP77DV |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2010 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010Cilt: 49 Sayı: 3 - Ek Sayı |