Objective: Paranasal sinus cancers are a very rare and heterogeneous group of diseases. Maxillary sinus squamous cell carcinoma is the most common anatomical and histological subtype of paranasal sinus cancers. The limited knowledge about the genetic profile of this cancer causes patients not to benefit from targeted therapy options. In our study, we aimed to identify receptor tyrosine kinase mutations in this rare cancer and to predict the possible functional effects of these mutations.
Materials and Methods: For this purpose, DNA isolation was performed from FFPE tissues belonging to the tumors of 30 cases, and the mutation profile of the cases was determined by next generation sequencing and bioinformatics analyses. The functional effects of the determined pathogenic/likely pathogenic variants were estimated by using different in silico tools.
Results: At least one pathogenic/likely pathogenic KIT, PDFGRA and RET mutations were identified in all cases. It was predicted that mutations in the catalytic region of the KIT gene would increase kinase activity, and it was suggested that this mechanism could play a driver role in paranasal sinus cancers and create a new therapy target. It has been suggested that the p.P567P and p.D1074D mutations in the PDFGRA gene may be the potential biomarkers that can be used in the early diagnosis of the tumor.
Conclusion: The determination that receptor tyrosine kinase mutations may play an important role in paranasal sinus cancers is crucial in terms of the potential to offer treatment approaches targeting increased kinase activity to these patients.
paranasal sinus cancer maxillary sinus squamous cell carcinoma next generation sequencing receptor tyrosine kinase
Amaç: Paranazal sinüs kanserleri oldukça nadir ve heterojen bir hastalık grubudur. Maksiler sinüs skuamoz hücreli karsinomu, paranazal sinüs kanserlerinin anatomik ve histolojik olarak en yaygın alt tipidir. Bu kanserin genetik profiline dair bilginin sınırlı olması, hastaların hedefli tedavi seçeneklerinden yararlanamamasına neden olmaktadır. Çalışmamızda bu nadir kanserdeki reseptör tirozin kinaz mutasyonlarının tanımlanması ve mutasyonların olası fonksiyonel etkilerinin tahmin edilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Bu amaçla 30 olgunun tümörüne ait FFPE dokulardan DNA izolasyonu gerçekleştirildi, olguların mutasyon profili yeni nesil sekanslama yöntemi ve biyoinformatik değerlendirme ile belirlendi. Belirlenen patojenik/ olası patojenik varyantların fonksiyonel etkileri farklı in silico araçlar yardımıyla tahminlendi.
Bulgular: Olgularının tamamında en az bir adet patojenik/olası patojenik KIT, PDFGRA ve RET mutasyonu tanımlandı. KIT geninin katalitik bölgesindeki mutasyonların kinaz aktivitesini arttıracağı tahmin edildi ve bu mekanizmanın paranazal sinüs kanserlerinde sürücü rol oynayabileceği ve yeni bir tedavi hedefi oluşturabileceği önerildi. PDFGRA genindeki p.P567P ve p.D1074D mutasyonlarının tümörün erken tanısında kullanılabilecek potansiyel biyobelitrteçler olabileceği önerildi.
Sonuç: Reseptör tirozin kinaz mutasyonlarının paranazasl sinüs kanserlerinde de önemli rol oynayabileceğinin belirlenmiş olması özellikle artmış kinaz aktivitesini hedefleyen tedavi yaklaşımlarını bu olguların erişimine sunma potansiyeli taşıması bakımından oldukça önemlidir.
paranazal sinüs kanseri maksiler sinüs skuamoz hücreli karsinomu yeni nesil sekanslama reseptör tirozin kinaz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 27 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023Cilt: 62 Sayı: 1 |