Aim: Although Graves’ disease and thyroid cancer are commonly occurring diseases, simultaneous occurence is
rare. Hyperthyroidism is believed to be protective against thyroid cancer hence the rare simultaneous occurrence. In
our study we intend to evaluate thyroid cancer prevalence in patients operated for Graves’ disease in our center.
Materials and Methods: Files of 210 patients who underwent total thyroidectomy for Graves’ disease between 2009-
2018 were retrospectively reviewed. Demographic and clinical features of 38 patients with thyroid cancer diagnosis in
the pathology report were evaluated.
Results: In our study 25 (65.8%) of the patients were women, 13 (34.2%) were men and the average age was 40
(17-68). In ultrasonographic imaging 20% (43/210) of the patients had thyroid nodules, while 57% (22/38) of patients
with confirmed carcinoma in the pathologic evaluation had thyroid nodules. Functional neck dissection was performed
on1 patient secondary to thyroidectomy. 12 of the patient received radioactive iodine treatment. Our average followup period was 30 (3-108) months. During the follow-up 2 (5.2%) patients had recurrence of papillary cancer in the
thryoidectomy area at 12th and 18th months. Both patients received RAI treatment. There was no subsequent
recurrence in the follow-up of both the patients.
Conclusion: Although simultaneous occurrence of Graves’ disease and thyroid cancer is rare, fine needle aspiration
biopsy should be performed on Graves’ disease patients where ultrasound imaging during follow-up reveals findings
of thyroid nodules. Moreover, surgery should be a priority option as treatment modality in Graves’ disease
accompanied by thyroid nodules.
Amaç: Graves hastalığı ve tiroid kanserleri sık görülen hastalıklar olmasına rağmen her iki hastalığın birlikteliği nadir
bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun nadir olmasında hipertiroidinin, tiroid kanserine karşı koruyucu
bir etkisinin olduğunu düşündürmektedir. Çalışmamızda graves hastalığı nedeni ile total tiroidektomi uyguladığımız
hastalardaki tiroid kanser sıklığını belirlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2009-2018 yılları arasında graves hastalığı nedeni ile total tiroidektomi yapılan 210 hastanın
dosyası geriye dönük olarak incelendi ve patoloji sonucunda tiroid kanseri tanısı alan 38 hasta demografik ve klinik
özellikleri açısından değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 25’i (%65,8) kadın, 13’ü (%34,2) erkek ve ortalama yaşları 40 (17-68) idi. Ultrasonografik
incelemede tüm hastaların (43/210) %20’ de tiroid bezinde nodül varken, patoloji sonucunda karsinom tespit edilen
hastaların (22/38) %57’sinde nodül mevcuttu. Tiroidektomi yapılan hastaların patolojik incelemelerinde 38 (%18)
hastada tiroid kanseri mevcuttu. Tiroidektomi sonrası 1 hastaya boyun diseksiyonu uygulandı. On iki hastaya
radyoaktif iyot tedavisi uygulandı. Ortalama takip süresi 30 (3-108) ay idi. Takiplerde 2 (%5,2) hastada 12. ve 18.
aylarda tiroidektomi lojunda papiller kanser nüksü görüldü. Her iki hastaya da RAİ tedavisi uygulandı. Takiplerde nüks
izlenmedi.
Sonuç: Graves hastalığı ve tiroid kanser birlikteliği nadir olsa da özellikle graves hastalığı nedeni ile takip edilen ve
yapılan ultrasonografide nodül bulunan hastalarda mutlaka ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılmalıdır. Tiroid
dokusunda nodül içeren graves hastalarında cerrahi tedavi seçeneği daha ön planda düşünülmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2019 |
Submission Date | April 26, 2018 |
Published in Issue | Year 2019Volume: 58 Issue: 2 |